Türkiye'nin sosyo-psikolojisi üzerine bir çalışma...
Uzunca: Yapmak istediğim, anlatmak istediğim şeyin kafamda şekillenmesi çok zaman almadı.
Konum; bu topraklarda, belki de bu yer kürede çok da yabancısı olmadığımızMarx Abimizin de üzerinde durduğu yabancılaşma.
(Bu yabancılaşma; ürettiğin ürüne, kendine ya da ailene karşı...)
Kompozisyonumun adı Kendi Olamadan Ölenler. Maslow Abimizin de dediği gibi
"kendini gerçekleştirememiş ya da bu yolculuğa hiç çıkmamış insanların
son pişmanlıkları, yaşamlarındaki son anları."
Sekiz adet karakter kullanmamın sebebi Selçuklu'daki sekiz köşeli yıldızın "ideal insan"ı temsil
etmesi. İlk önce bunları çok genel karakterler olarak tasarlamışken daha sonra bu topraklardan bir
şeyler anlatmam gerektiğini düşünerek Anadolu'daki insan profilinden faydalandım dini motiflerini
de içerecek şekilde.
Bu konuda çekimserdim çünkü dini şeylerde genelde pişmanlık ya da yanılgı saygısızlık gibi
algılanabiliyor. Daha sonra samimi olmaya karar verdim. Zaten her kesimden insanın bu tip
şüpheleri vardır.
Eğer bunu yapmasaydım anlatmaya çalıştığım şeyi yaşıyor olacaktım ve yaratmaya çalıştığım
şeye yabancılaşacaktım. Bu da oksimoron bir durum olurdu.
Elim den geldiğince yapaylıktan çıkartıp ifadeleri günlük hayattaki pişmanlık ifadelerine yakın
tutmaya çalıştım ve sonuçta Kendi Olamadan Ölenler kompozisyonu ortaya çıktı.
selametalkan.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder