20 Haziran 2017 Salı
Sürrealist Nikap
Sürrealist Nikap; üzerine çok şey söyleyemem ama nikaplı (yüzü kapalı kara çarşaf) birini görünce aklıma direkt Rene Magritte geliyor.
Üsküdar sahilden vapura binerken, her halde çağrışımlar üst üstte geldi. Nikapla denizdeki deniz anasını kafamda birleştirdim...
Bir de aynı vapurda, hanımefendinin çay içmeye çalışırken peçesiyle nasıl cebelleş olduğunu görünce, dedim insan bu eziyeti kendine neden yapar arkadaş yahu? Bu hiç adil değil!
18 Haziran 2017 Pazar
Çizdiğim Dövmenin Hikayesi
Arkadaşımı karakterize ederek çizdiğim bir dövme olduğu için herkes için anlaşılır genel bir hikayesi yok. Ama yine de detaylardan bahsedebilirim. Gözlük, piercing ve papyon arkadaşımın karakterislik özelliği olduğu için (ben öyle görüyorum) genel bir tasarı diyemeyiz.
Dili her yerde kullanarak, karaktere sarkastik bir hava katmaya çalıştım. Sol ve sağda bulunan boynuz ve kanatla... (Ying-Yang). Kafanın bir kazığın ucunda olması kişiye amazon bir
hava katmak içindi. Tabi papyon ve gözlükte genel konsepti absürtleştirmeme yardımcı oldu.
17 Haziran 2017 Cumartesi
Hayaller ve Zevkler
Adam ne güzel çizmiş diye tekrar çizdiğim konseptin Selçuk Demirel'in çıkması. Zevkler, renkler... Evet durum tam da böyle gelişti. Bir seri hazırlamadığım zamanlarda yeni şeyler öğrenmek, zanaatimi geliştirek için çizilmiş konseptleri çizerim ya da yeniden yorumlarım.
Tam da bunu yaparken çizdiğim konseptin Selçuk Demirel'in olduğunu öğrendim. Aslında kendisini tanımıyordum. Sadece çiziminin üzerinde Selçuk yazısını gördüm ve googlede "Selçuk Çizer ya da Çizer Sekçuk " diye arattım. Ve uzaktan hemşerim olduğunu öğrendim. :) Tabi aynı zamanda dünya çapında bir çizerde. Pariste yaşıyor ve dünyaca ünlü gazete, dergi ve kampanyalarda çizimleri var.
-
http://www.selcuk-demirel.com/
http://www.kitapyurdu.com/yazar/selcuk-demirel/668.html
16 Haziran 2017 Cuma
Tanrıçalıktan Anneliğe Anadolu Kadını
Kafamda yarattığım Antik Anadolu kadını. Günün vizyonuyla oluşturulmaya çalışılanın dışında,
yaratılmak istenen, kutsal, vakur, anne olmayan, sadece kadın olan.
Bir zamanlar bu topraklarda kadınlar tanrıçaydı. Şimdi ise sadece kadın olmaya çalışıyorlar.
Üstelik "Modern" olduğumuzu iddia ettiğimiz bu çağda!
15 Haziran 2017 Perşembe
Sosyal Medya
Ne düşünmüştüm? Kısaca; Sosyal medyanın yarattığı plastik dünya üzerine bir çalışma.
Erich Fromm'un kurguladığı "Sahip olmak " ya da " Olmak " ilkesi bağlamında bir bakış açısı. İnsanların neye sahip oldukları ve ne olmak istediklerinin bir yansıması olarak, sosyal medyanın etkileri üzerine düşünürken kafamda oluşanların hepsi.
Çalışma klasik medya ve yeni medya arasındaki hızlı evrimide göstermekle beraber, bu iki medya arasında da sex dilinin ve kadının metalaştırmanın ne kadar yaygın olduğunu (ortak nokta) betimliyor.
14 Haziran 2017 Çarşamba
" Reklamın İyisi Kötüsü Olur "
Yani RİKO (Reklamın İyisi Kötüsü Olmaz) bu bir reklamcılık deyimidir. Yani pek duyulmamış olabilir çünkü idealist reklamcılar uygular ve camiada pek yoktur. Hele ki son zamanlarda yapıştır abi faturayı keselim gerisinin zaten... Şeklinde olduğu artık çokta duyulmaz.
Neyse 3 arkadaş, ki üçümüzde reklam sektörüne inanmamayan üç kişi olarak kurduğumuz DADA Reklam ajansında Nisan 2015'de böyle bir kampanya yaratma fikrini ortaya atmıştık. Ajansı sosyal medyada tanıtmak için. Ve piyasa bize bir daha gösterdiki, RİKO gerçekten bu camiada işe yaramıyor ve battık! :) Artık RİKO'dan mı yoksa Reklam sektörüne inanmadığımız için bilmiyorum.
Neyse kısaca birbirlerine benzerlikleri olan bilindik karakterlerin eşleştirilmesi ile yarattığımız
bir çalışma RİKO. Biz "Reklamın iyisi kötüsü olur dedik" ama belli ki bu işlerden anlamıyoruz buna siz karar verin...
Charlie Chaplin ve Adolf Hitler
Hulusi Kentmen ve Joseph Stalin
İbrahim Tatlıses ve Saddam Hüseyin
Park Jae Sang (PSY) ve Kim Jong Un
Robin Williams ve George W.Bush
Sosyologlar Serisi
Sosyologlar Serisi; Genel olarak sosyolojiye ve hatta dünyaya yön vermiş,
bulunduğu toplumları ve sosyal psikolojiyi iyi analiz etmiş 6 Sosyoloğun karikatürize edilmesinin hikayesi.
Bunlar sırasıyla; Auguste Comte, Émile Durkheim, Herbert Spencer, Karl Marx,
Max Weber ve Ziya Gökalp. (vikipedi kapalı olduğu için link vermedim)
Kahramanlarımız burada karikatürize edilmekle beraber, zaman içinde tarihe düşdükleri
notlarıda, çalışmaların altında sizinle paylaştım.
Bunu yaparken ne düşünmüştüm?; Hayatımı tasarım ve animasyon sanatçısı olarak
kazanıyorum ve özel ilgim olduğu için sosyoloji okudum... Gerisi bilindik bir
yaratıcık hikayesi bile değil. Tabi ben bunları neden çizmiyorum dedim ve
Sosyologlar Serisi ortaya çıktı.
12 Haziran 2017 Pazartesi
Zenit 11 Efsanesi
Efsane Zenit 11; Sovyet malı, zannedersem bu fotoğraf makinesiyle ilgili çoğu şeyi zaten biliyorsunuzdur. O yüzden direkt bu kısmı geçiyorum ve daha çok benim konsepti yaratım sürecimden bahsetmek istiyorum...
Köşeli, gotic ya da sivri kenarlar kullanmak istedim. Dönemim ruhuna ve Sovyet realizmine uygun olabileceğini düşündüm. Model olarak Zenit 11 yazsam bile gerçek modelin tasarımına sadık kalmadım. Lens kısmını küçük, gövde kısmını ise daha büyük resmettim. Bunun sebebi hem Rusya coğrafyasının ihtişamlı büyüklüğüne bir gönderme yapmaktı hemde Sosyalist ülkelerdeki kamu binalarının devasa yapılmasından (Devletin yüceltilmesi, ilahlaştırılması, mutlak otorite olduğunun vurgulanması) etkilenmemdi.
Gelgelelim soldan dağa bir dönemler kronolojisini olarak. En solda Çarlık Rusyasının mimarisi,
ortada Sovyet Rusyasının mimarisi, en sağda ise Sovyetlerin çöküşü esnasındaki toplumla kamu arasındaki en önemli sembol olan işçi konutlarının mimarisi var. Lens kısmında ise Sovyetlerin çöküşü esnasında, Sovyet halkının sosyal psikolojilerini yansıttığını düşündüğüm
yalnız kalabalıklar...
İnfografik Video
11 Haziran 2017 Pazar
Polaroid Efsanesi
Amerikan malı efsane fotoğraf makinesi Polaroid. Edwin Land
kızının sorusu üzerine (çektiğimiz fotoğrafları neden hemen göremiyoruz?)
Polaroid teknolojisini geliştirdi...
Çalışmayı çizerken varolan bir model üzerinden çalışmadım.
Genel bir gövde tasarımı yakalamya çalıştım ve daha çok yumuşak hatlar kullandım.
Zannedersem bunun sebebi güzel ve şirin bir hikayesinin olması. İkinci sebebi; Polaroid denilince genelde insanların aklına sürekli mutlu ve eğlenceli anıların geliyor olması.
Ve tabi bu soruyu babasına soran küçük kızı da detaylarda yansıma olarak kullandım.
Balonlar ve uçurtmalar meşhur amerikan refah dönemini yansıtıyor hemde polaroid serisinin sıkça kullanlıldığı karnavalları kutlamaları gibi kullanım alanlarını...
İnfografik Video
Nikon F1 Efsanesi
Japon yapımı bir fotoğraf makinesi. Onu efsane yapan Nikon firmasının lenslerini ikinci dünya savaşında dürbünlü tüfekler için üretmiş olması. Savaş bitince fotoğraf makinesi üretimine geçen firma, sanat camiasında da hızlıca fenomen oldu.
Neyse şimdi detaylara girelim; Lenste gördüğünüz japonya'nın en bilindik sembollerinden biri olan Fuji dağı. Aynı zamanda cameranın gövdesinde japon mimarisinide kullanarak bir konsept oturtmaya çalıştım.
En tepede duran bayrak ise japonya'nın imparatorluk bayrağı.
Yani savaşı kaybetmeden önce kullandığı bayrak....
İnfografik Video
23 Mayıs 2017 Salı
Leica Efsanesi
Alman yapımı efsane; 1925'de Oskar Barnack tarafından yapıldı.
İlk pozlu makine olduğu için detay görsellerde bunu vurgulamaya çalıştım.
Çizimde ise yumuşak kenarlar kullanmayı tercih ettim.
İnfografik Video
İlk pozlu makine olduğu için detay görsellerde bunu vurgulamaya çalıştım.
Çizimde ise yumuşak kenarlar kullanmayı tercih ettim.
İnfografik Video
14 Mayıs 2017 Pazar
Anne, Ana, Anapo, Anapom...
Nejla Alkan Benim annem olur.
Anne, Ana, Anapo, Anapom... başlığı altında
Anneler Günününe binaen yaptığım çizim.
Kendisi Anadolu bilgesidir. Annesi tarafından okutulmadı.
Hayatı boyunca kendini sürekli geliştirdi, araştırdı, kitaplar
okudu... Yeri geldi siktir çekmesinide bildi!
Bana öğrettiği en önemli şey;
"Birinin doğruları söylüyor olması, doğruları yapacağı
anlamına gelmez."
24 Nisan 2017 Pazartesi
Canon AE1 Efsanesi
“ Kwanon (Canon); Budizmde bir tanrıça esirgiyor, bağışlıyor ve daha bir sürü şey... Tipik tanrı işleri yani ”
Ne düşünmüştüm?
Bu çizimde Canon'un efsane AE1 modelini kullandım ve japon mimarisine yakın çizgiler yakalamaya özen gösterdim. En baştan başlıyacak olursak, Japon Devleti bayrağı, altında japon mimarisinden şehire giriş kapısı ve kapının üstünde Canon'un ilk ismi olan Kwanon yazısı.
Kwanon Budizmde bir tanrıça. Bağışlıyor, merhamet ediyor ve daha bir sürü şey.
Tipik tanrı işleri yani. Biraz daha aşağısında şehir kapısının içinde bu kültürün mihenk taşlarından biri olan Hokusai'nin "Kanagawa Oki Nami Ura"
eseri ve bir adet olmazsa olmaz Fuji dağı var.
Şimdi tabi Fuji diyince de akla başka bir marka geliyor. Yani Japonlar da dağa taşa teknoloji yapmışlar. Adamlar da demek ki öyle seviyor...
Biraz daha aşağıya indiğimizde fotoğraf makinesinin gövdesinde gelensek japon dalga desenleri ve son olarak lensin üstünde bir yansıma olarak dünyanın Japonlara armağan ettiği atom bombasını görebiliyoruz. -Tabi diyebilirsiniz Abi! işi serpme kahvaltıya döndürmüşsün. Bu terazi bu kadar su kaldırır mı? -Yani bilmiyorum. Canon'la olan amatör ve duygusal ilişkimi göz önünde bulundurursam biraz fazla üstünde durmuş olabilirim. ve Bu şekilde Canon Efsanesi konseptini bitirdim.
İnfografik Video
23 Nisan 2017 Pazar
Lubitel Efsanesi
Lubitel // Efsane Fotoğraf Makineleri Serisi;
Öncelikle size bu seriden kısaca bahsedeyim. Bu seri 6 marka ve modelden oluşuyor.
Markalar ve modeller kendi dönemlerinde yaşanan tarihsel olaylarla, üretim sebepleriyle ve
üretildikleri ülkelerin kültürleriyle doğrudan ilintili. Bu olaylar ve kültürler evreninden çıkmadan, fotoğraf makinesinin formunu tekrar yorumladım.
Şimdi Sıra Lubitelin Öyküsünde.
İlk Lubitel 1949'da Sovyetler Birliğinde üretildi. Lubitel Rusça bir kelime ve anlamı amatör demek. Neden mi bu ismi verdiler; Bu benim şahsi yorumum! Bir sovyetlerin ilk makinesi olması olabilir. Ya da ikinci bir sebep ise sosyalist bir bakış açısıyla bu aleti herkes kullansın, herkes ulaşsın Abi! diye seri üretim yapıp bütün sovyet vatandaşlarını amatör fotoğrafçılığa teşvik etmek istemiş olabilirler.
Çizim yorumu...
Lubitel'in formuyla çok oynamadım. Neden mi..? Çünkü serinin ilk çizimiydi ve
ne yapacağımı çok da kafamda oturtamamıştım. Ama benim için gençliği ve dinamizmi
temsil eden sinek kuşlarını ve çaktırmadan makinenin lensine yansıyan Lenin amcamızın
siluetini eklemekten geri duramadım. Aynı zamanda Sovyet tarzı köşeli olan Lubitel fotoğraf makinesini sırf puştluğuna biraz daha kapitalist, biraz daha sex objesi gibi çekici kılmak için, daha Macintosh (Apple) tarzı ovallik ekledim. Neden mi? İşte puştluk olsun!
İnfografik Video
14 Ocak 2017 Cumartesi
Kendi Olamadan Ölenler | Çalışmam hakkında
Kısaca: Kendini gerçekleştirme ideali, yabancılaşma, pişmanlık,
Türkiye'nin sosyo-psikolojisi üzerine bir çalışma...
Marx Abimizin de üzerinde durduğu yabancılaşma.
(Bu yabancılaşma; ürettiğin ürüne, kendine ya da ailene karşı...)
Kompozisyonumun adı Kendi Olamadan Ölenler. Maslow Abimizin de dediği gibi
"kendini gerçekleştirememiş ya da bu yolculuğa hiç çıkmamış insanların
son pişmanlıkları, yaşamlarındaki son anları."
Sekiz adet karakter kullanmamın sebebi Selçuklu'daki sekiz köşeli yıldızın "ideal insan"ı temsil
etmesi. İlk önce bunları çok genel karakterler olarak tasarlamışken daha sonra bu topraklardan bir
şeyler anlatmam gerektiğini düşünerek Anadolu'daki insan profilinden faydalandım dini motiflerini
de içerecek şekilde.
Bu konuda çekimserdim çünkü dini şeylerde genelde pişmanlık ya da yanılgı saygısızlık gibi
algılanabiliyor. Daha sonra samimi olmaya karar verdim. Zaten her kesimden insanın bu tip
şüpheleri vardır.
Eğer bunu yapmasaydım anlatmaya çalıştığım şeyi yaşıyor olacaktım ve yaratmaya çalıştığım
şeye yabancılaşacaktım. Bu da oksimoron bir durum olurdu.
Elim den geldiğince yapaylıktan çıkartıp ifadeleri günlük hayattaki pişmanlık ifadelerine yakın
tutmaya çalıştım ve sonuçta Kendi Olamadan Ölenler kompozisyonu ortaya çıktı.
Diğer çalışmalar için.
selametalkan.com
Türkiye'nin sosyo-psikolojisi üzerine bir çalışma...
Uzunca: Yapmak istediğim, anlatmak istediğim şeyin kafamda şekillenmesi çok zaman almadı.
Konum; bu topraklarda, belki de bu yer kürede çok da yabancısı olmadığımızMarx Abimizin de üzerinde durduğu yabancılaşma.
(Bu yabancılaşma; ürettiğin ürüne, kendine ya da ailene karşı...)
Kompozisyonumun adı Kendi Olamadan Ölenler. Maslow Abimizin de dediği gibi
"kendini gerçekleştirememiş ya da bu yolculuğa hiç çıkmamış insanların
son pişmanlıkları, yaşamlarındaki son anları."
Sekiz adet karakter kullanmamın sebebi Selçuklu'daki sekiz köşeli yıldızın "ideal insan"ı temsil
etmesi. İlk önce bunları çok genel karakterler olarak tasarlamışken daha sonra bu topraklardan bir
şeyler anlatmam gerektiğini düşünerek Anadolu'daki insan profilinden faydalandım dini motiflerini
de içerecek şekilde.
Bu konuda çekimserdim çünkü dini şeylerde genelde pişmanlık ya da yanılgı saygısızlık gibi
algılanabiliyor. Daha sonra samimi olmaya karar verdim. Zaten her kesimden insanın bu tip
şüpheleri vardır.
Eğer bunu yapmasaydım anlatmaya çalıştığım şeyi yaşıyor olacaktım ve yaratmaya çalıştığım
şeye yabancılaşacaktım. Bu da oksimoron bir durum olurdu.
Elim den geldiğince yapaylıktan çıkartıp ifadeleri günlük hayattaki pişmanlık ifadelerine yakın
tutmaya çalıştım ve sonuçta Kendi Olamadan Ölenler kompozisyonu ortaya çıktı.
selametalkan.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)